RADYOOVACİK
  DERSİM LİYSEN DERSİM GERCEGİNİ OKU
 

 Hüseyin Dedesoy 
 
                   DERSİM'E KARŞI HERKES BİRLEŞTİ

DERSİM E KARŞI HERKES BİRLEŞTİ

Hüseyin Dedesoy

Her şeyin bir sonu vardir, yada sonsuz olan hiç birşey yoktur. Kaiinat var olalı beri, şu yer yüzünde hayat süreli beri bu böyledir. Bazı şeyler vardır  ki uzundur ömrü…sonu geç gelir. Bazı şeyler de vardırki fazla sürmez, Hele yalan yanlışın, alavere dalaverenin, hile hurdanın sonu erken gelir. Hani denilir ya « yalancının mumu yatsıya kadarmış...» İşte Dersimde’ki şu son seçimler de bir çok yalancının mumunu söndürdü bence. Yada başka bir deyimle Dersimliler içinde yalan ve hile üstüne kurulan siyasi bir devrenin sonuna gelindi diyorum.

Sonun geldiği anlaşıldığı için Dersimde herkes ilk kez tam bir güç birliği içinde hareket ettiler. Dersim’de Sol ve Sosyalist olarak kendilerini adlandıran tüm örgütler «Güç Birliği » adı altında bir araya geldiler. Dersimli kimlikleriyle tanınan ve bilinen ne kadar « Aydın, Sanatçı, Yazar » ve tanınmış şahsiyet  varsa onlarda bu birliğe koştular ( Yine her zamanki gibi Dersimi temiz vicdanıyla hareket eden bir kaç kişi hariç), herkes orda bir araya geldi. Sanki Dersim ilk kez istila ediliyordu da, bu güçle de bunu engellemek istiyorlar. Dersimi işgalci ve istilacılardan koruyup kolluyacaklarmış kanısını fikrini uyandırıyorlardı, bu görüntüyü veriyorlardi. Oysaki gerçek her zamanki gibi yine tam da bunun tersıydi.

Bunu böyle onların istediği gibi görmüyenleri ve onların yanında yer almıyanları da işbirlikçi ve ihanetçi olarak sucladılar. İşte günümüz dünyasında kirli politikalar ve kirli düşüncelerin nasıl hayata geçirildiğinin en güzel örneğini göstermiş oldular. Her şey böyle tezgahlanıp ortaya sürülüyor ve toplumun iyi niyet, temiz duyguları da böyle heba edilip kullanılıyor.

Türkiye toplumu ve insanı düşünme ve kavrama yeteneğini yitirmiş durumda. Bir olayı ve olguyu görme, anlama, analiz edip kavrama becerisi sıfır düzeyine indirilmiş. İnsanın düşünmesini ve fikir yürütmesini saglıyan, onun beceri, yetenek ve eylemini gerceklestirmesini sağlıyan en onemli özelliği hafiza denen bilgi birikimine sahip olmasıdır. Eğer bu bellek,  hafıza denen araca yeteneğe sahip değilse, insanı bir hayvan sürüsü gibi istediğin tarafa yönlendire bilirsin. İşte günümüz insanı bu hale gelmiş, adeta hafızasını yitirmiş, düşünme ve anlama becerisini kaybetmiş, görme ve kavrama yeteneğinin sıfıra düştüğü bir durum yaşıyor.

Okurdan özür diliyorum ama her defasında geçmişi mecburen hatırlatmak zorunda kalıyorum ; diğer durumda kimseye bir şey anlatamıyorsun. Anlattığınızdan bir şey anlaşılmıyor.

Dersimde son seçimlerde DTP- PKK etrafında oluşturulan « Devrimci Demokrat Güç Birliği -DTP, EMEP, ÖDP, ESP, HKM, İşçi-Köylü
 »nin nasıl bir güç? kime karşı güç birliğine giriştiklerinin öncesine bir bakalım.

Bu Güç Birliği nin baş aktörlerinden olan ve eğer bunların desteği olmasaydı PKK - DTP sininde Dersimde seçimi kazanamıyacağını iyi bildiğimiz bu hareketin önceli olan TDKP-PKK arasındaki yaşanmış olayları bir hatırlıyalım.

Günümüz EMEPlilerin TDKP-Halkın Kurtuluşu olarak örgütlendikleri 1980 öncesinde  « Apocu Provakasyon Çetesi » diye adlandırdıkları  PKK örgütü, 78 itibarıyla kuruluşunu Devrimci önder ve militanları öldürerek ilan etti. İlk Devrimci kanına da 1979 da, Ankara Tuzlucayır Mahallesinde, Kayseri Sariz kökenli Halkın Kurtuluşu’nun çok önemli, gözde bir kadrosunu öldürerek başlamışlardı.
Daha sonra bunu diğer illerde devrimci militanların ölümü, katledilmesi takip etti. Sola karşı sol görünerek siyasi cinayetlerin ilk kapısını Apocular araladı.  PKK 80 öncesinde  Türkiye sol hareketinde adam öldürmedikleri örgüt bırakmamışlardı. Sonra Kürt Sosyalist, Sol ve Ulusalcı örgütlere yöneldiler ;  Rizgari’den, Kawa’ya, Özgürlük yolundan DDKO ya, Tekoşine kadar irili ufaklı ne kadar kendilerine « Ulusal Kürt Hareketi » ismini almış güç ve örgüt varsa hepisi PKK li Apocuların saldırısından nasibini almışlardı. PKK nin gerek Türkiye sol hareketinde, gerekse Kürt Ulusal Hareketlerde en çok adam öldürdüğü ve sol siyasi cinayet işlediği bölgelerin başında  Dersim gelir. 1980 öncesi PKK nin sola uyguladığı şidet ve işlediği cinayetleri en iyi bilen ve tanıyan Dersimliler olmalı.

1980 sonrasında PKK zaten Türkiye solunu adam yerine bile koymuyordu « Türk Solu » diye hitap ederken, onlara küfür eder gibi iğretiyle bakar bir tarz ve üslupla kullanırlardı. Zaten Kürdistan diye sınırlarını belirledikleri bölgelerde « Türk Solu » diye adlandırdıkları örgütlere siyaset yapma yasağı dahi getirmişlerdi. Karara uymuyanlarıda acımadan götürüyorlardı.

Yine bunu en iyi Dersimde bugün onların destekciliğini ve ortaklığını yapan dönemin TDKPlileri günümüzün EMEPlileri bilir. 1993 ün sonlarında Dersim dağlarında On kişilik « Silahli Propaganda Birliğin »den 4 TDKPliyi tuzağa düşürerek resmen öldürüp kalanlarıda rehin alıp kaçıran bugün destek verdiğiniz siyasi hareketin adamlarıydı. Hiçmi vicdanınız sızlamıyor sizin,  siyaset bu kadarmı kirlendi böyle… Her şey ne kadar erken unutuluyor degilmi?


 

 

Hadi bunlardan da vazgeçtik. Diyelim devir değişti, zaman ilerledi, politika artık eskisi gibi yapılmıyor ..kabul edelimki öyle oldu. Dah geçen seçimlerde itifak ettiğiniz bu hareketin akıl danışmanlarından olan Kürtlerin alimi ve canlı tarihi olarak kabul edilen Yaşar KAYA sizler için ne diyordu biliyormusunuz ?
Diyorduki : « Onlar …Konuşmak için ayaklarının altına tahta kürsü dahi bulamıyan bu nesli tükenmiş solculara koca secim otobüslerinde konuşma olanağı tanıyoruz…ne bunlarla uğraşıyorsunuz… » diyordu. Ya işte o siyasi ortağınızın danışmanları sizi böyle aşağlayıp, bukadar küçük görüyordu.

Onun öncesi var tabiki. Sizinle yani solcularla itifaka girmeden önce MHP, SP ve benzeri partilerle ififak arayışı içerisindelerdi, istiyorlardı, buna hazirlardı. Eğer diğerleri yani MHP bu işe razı olsaydı sizin yüzünüze dahi bakmıyacaklardı. Zaten sizi istemedikleri ve onların deyimiyle «Türk Solu »nu kullandıkları seçim sonuçlarında belli değilmi ?. Geçen yıl İzmirde EMEP genel başkanı Levent Tüzel millet vekili adayı olarak gösterilmişti. Biliyorsunuz ne kadar oy aldığını ; 30 bin civarinda bir oy almıştı. Ondan bir önceki secimlerde EMEP kendi başına girdiğinde adayı Aptullah Varlı da  bir okadar oy almıştı. Ya peki ortağınız DTP ve Kürtlerin oyu neriye gitti sizce hiç düşündünüzmü ?

Fazla uzağa gitmiyelim, bir bütün olarak Dersim merkezde sol olduğu gibi DTP yi destekledi. EMEP bunun başını çekiyordu. Eğer sizin desteğiniz olmasaydı Dersimde ilk kez yerel yönetimin destek sunduğu bağımsız bir aday kazanacaktı. Ama olmadı engellediniz. Ya onlar yani ortaklarınız ne yaptı ? Mazgirt’e EMEP adayının karşısına DTP adayını çıkarttılar. Çok az bir oyla kazandınız. Hiç sormadınızmı onlara hani « Devrimci Güç Birliği » vardı, niye sizi desteklemediler peki ?

DTP nin sol olmadığı, solu sevmediği, sol ve sosyalislerden nefret ettiği, solcuları eleştirdiği ve elinde gelse bir kaşık suda boğacağı gün gibi ortadayken neden peki Dersimde kendilerine sol ve sosyalistim diyen ne kadar örgüt varsa secimlerde Apocu Müslüman Kürtlerin Partisi olan DTP nin yanında yer aldı.?

Demek söz konusu Dersim karşıtı olunca Dersim halkının geleceği ve onun çıkarlarını engellemek olunca herkes aynı cephede ve aynı yerde bir araya gelebiliyor. Bunu tabiki bukadar açıktan ifade etmiyorlar ama var olan gerçek bu. Bu seçimler her şeyi bukadar açık ve net olarak göstermiş oldu.

Ne yapalım budafa da böyle olsun…Ne de olsa Dersim halkı alışıktır yenilgilere, ihanetlere,  şer cephesinin birlik ve beraberliğine. Bir gün Dersimliler de ögerenecek kenisi için ve yanlızca kendi halkı ve cıkarları için politika yapmasını. Er yada geç o günlerde gelecek.
Bir sonraki yazımda Dersim ve Geleceğini sorguluyacam.

 

 
        

 

 

 

myspace graphics

**** Ad: Yaoti ***




 
   
 
***

 

****
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol